Agape danışmanlık merkezi
AnasayfaSite içi arama

Psikolojik Danışmanlık

Aile Danışmanlığı

Baba Olmadan Önce..


Anne baba olmak enerji ve sorumluluk gerektiren, ancak bir o kadar da tatmin edici duygular yaşatan, vazgeçilmez yeni bir role sahip olmaktır.

Toplumun genel değerlendirmesi içinde, çocuk sahibi olmadan önce ”çift” olarak tanımlanan evlilikler, ancak bir çocuk sahibi olduktan sonra “aile” tanımını hak ederler. Toplumun ve yakın çevrenin beklentileri evlilik sürecinin ardından çiftin çocuk sahibi olması yönünde şekillenir. Bu beklentilerle karşı karşıya kalan çiftler,  çocuk sahibi olma konusunda kendilerini yeterince hazır hissetmeden çocuk sahibi olurlar. Oysa çocuk sahibi olmak, üzerinde düşünülmesi gereken ve kendi içinde psikolojik ve fiziksel birtakım hazırlıkları olan ciddi bir karardır.

Bir çocuğun fiziksel bakımından anne kadar sorumlu olmasa da çocuğun hayatında babanın vazgeçilmez bir yeri vardır. Çocuğun özellikle toplumsallaşmasında,kurallarla karşılaşmasında ve özdeşim kurmasında baba önemli bir rol oynar.

Baba olma kararı tek başına alınan bir karar olmadığından, bu karar öncesinde eşlerden her birinin kendi adına birtakım unsurları değerlendirmesi gerekmektedir. Baba olma kararından önce aşağıdaki soruları kendi içinizde yanıtlayın ve eşinizle paylaşın.

Evlilik hayatınız sağlıklı bir şekilde devam ediyor mu?

Kötü giden evliliklerde bir çocuk sahibi olmanın evlilik ilişkisini olumlu yönde etkileyeceği düşünülerek, aileye yeni katılan bebeğin bütün sorunları çözebileceğine yönelik bir umutla çocuk sahibi olma kararı alınabilmektedir. Bir bebeğin varlığı “belki” yalnızca bir dönem eşlerin ilgi odaklarının yön değiştirmesine yardımcı olur. Bununla birlikte, bebeğin bakımı özellikle ilk iki yıl içinde fazlasıyla zaman ve enerji alır. Dolayısıyla aile içinde kapladığı yer büyüktür. Bu durum sağlıklı olarak kurgulanmamış ya da yoğun problemler yaşanan evliliklerde çatlaklar oluşmasına hatta ilişkilerin kopmasına dahi yol açabilmektedir.

Her evlilik bebeğin dünyaya gelişinden etkilenir. Özellikle doğumu takip eden ilk iki yıl evlilik için zorlu bir süreç olabilmektedir. Bebeğin dünyaya gelişiyle birlikte yaşanabilecek sıkıntılı dönemi olumlu şekilde atlatabilmek ve yeni rollere uyum sağlayabilmek için eşlerin aralarındaki ilişkinin sağlıklı ve doyurucu olması gerekir.

Çocuk sahibi olmak ile ilgili duygu,düşünce ve beklentilerinizi eşinizle net bir şekilde paylaşabildiniz mi?

Çocuk sahibi olma kararı ortak şekilde verilmesi gereken bir karardır. Çünkü çiftlerden her birine önemli sorumluluklar getirir. Sadece eşlerden birinin çocuk sahibi olma isteğini karşılamak amacıyla alınmış bir karar, ilişkideki dengeyi bozabilir. Böyle bir durumda anne ya da baba olan kişi ebeveyn oluşunu maruz bırakıldığı bir durum olarak yaşayabilir. Bu nedenle, çocuk sahibi olmanın gündeme geldiği çiftlerin, çocuk sahibi olma kararı ile ilgili kaygılarını, arzularını ve beklentilerini birbirleriyle net bir şekilde paylaşmaları önemlidir.

Maddi olanaklarınızı gözden geçirdiniz mi?

Bebeğin doğumu ile birlikte, bebeğin ihtiyaçlarından kaynaklanan masraflar aile bütçesinde bir değişime yol açar. Özellikle anne olmadan önce iş hayatına devam eden ve aile bütçesine katkı sağlayan kadın, doğum sonrasında iş hayatına kısa ya da uzun vadede ara verebilir. Bu kararla bir yandan ailenizin gelirinde azalma, diğer yandan bebeğin eklenen masrafları nedeniyle harcamalarda artış ortaya çıkar. Ekonomik olarak hazırlık yapılmadan alınan çocuk sahibi olma kararı eşleri duygusal ve düşünsel olarak yıpratır. Dolayısıyla maddi olanaklar gözetilmeden ve gelecek planı yapılmadan alınan bir doğum kararı, karı-koca arasında problemlere, ilişkide çatışmalara ve eşlerin birbirlerine yönelik sabırlarının azalmasına neden olabilir.

Sosyal hayatınızdaki değişikliklere hazır mısınız ?

Bebeğin dünyaya gelişiyle birlikte sosyal hayatınızın ve yaşam düzeninizin değişeceği bir gerçektir. Uykusuz geceler, artan sorumluluklar ve annenin duygusal ve fiziksel destek ihtiyacının yoğunluğu, özellikle bebeğin doğumunu takip eden ilk yılda aile düzeninin bebeğin ihtiyacına göre şekillenmesine neden olur. Bu durum alışkanlıklara, arkadaşlık ilişkilerine ve sosyal ilişkilere zaman bulmada ve  bunları eski sıklığı ile devam ettirmede zorlayıcı olabilir. Ancak hayata yeni gelen bebeğin dili anlaşılmaya başlandığı ve bebekle birlikte yaşamaya alışıldığında ortak bir sistem oluşturulur. Böylece sosyal hayat  bazen bir aile bazen de bir çift olarak doyumlu bir şekilde devam edebilir.

Bebeğinizin fiziksel bakımı nedeniyle eşinizin enerjisinin ve zamanının önemli bir bölümünü paylaşmaya hazır mısınız ?

En uzun süreli bakıma ihtiyacı olarak doğan canlı insan yavrusudur. Dolayısıyla anne tarafından karşılanan fiziksel bakımı uzun zaman ve enerji de alacaktır. Bu durum babaların kendilerini yalnız  ve anne ile bebek arasında kurulmuş keyifli ilişkinin dışına atılmış hissetmelerine neden olabilir. Anneler bazen bebekleri ile olan ilişkide kaybolabilirler, burada babalara düşen görev anne ile çocukları arasına bir mesafe koyabilmektir. Anneyi bazen çocukla olan ilişkiden alıp çıkarabilmek, annenin kadın olan yanlarının ortaya çıkmasına izin vermektir.

Baba olmaya duygusal olarak hazır mısınız?

Baba olmak, aldığınız sorumlulukları taşıyabilmek ve  bazı durumlarda istek ve arzularınızı erteleyebilmektir. Bebek sahibi olmak, yeni bir durumdur ve bu duruma uyum zaman alacaktır. Baba olmanız birlikte alınmış bir kararın ardından, istenilerek de gerçekleşse, tahmin edilenlerin dışında karşılaşılan yaşantılar zorlayıcı olabilecektir.

Annelik, hamilelik süreciyle başlar. Bebek annenin bedeni içinde büyümektedir, bebeğini çok yakından hissedebilmekte ve anneliğe hazırlanmaya bir de hormonlar destek olmaktadır. Babaların, hamilelik döneminde anne-bebek arasındaki biyolojik süreçten uzak olmaları, baba olma duygularını ancak doğumdan sonra hissedebileceği anlamını taşımaz. Aslında baba olma serüveni  eşin hamileliği, babanın bu sürece dahil olabilmesi ve kadının buna fırsat vermesiyle başlar. Hamilelik süresince eşlerin geleceğe dair umutlarını, endişelerini, iyi anne baba olabilmekle ilgili kaygılarını birlikte hissetmeleri, bu duygu ve düşüncelerini paylaşmalarıyla erkeğin babalığı hissedişi de başlar.

Baba adayı olan erkeklerin önemli bir yüzdesi eşlerinin hamilelik sürecine benzer belirtiler göstererek eşlik ederler. Bu durumu yaşayan “hamile babalar” eşleriyle birlikte  duygusal değişimler yaşarlar. Fiziksel olarak baba adaylarının anne adayı gibi  kilo aldığı, özellikle göbek bölgesinde yağlanmalarının arttığı, yorgunluk, mide bulantısı, kramplar ve eşinin ağrılarına benzer ağrıları hissettiği hatta aşerdiği görülebilmektedir. Aslında kadınların anneliğe hazırlanmasını kolaylaştıran hamilelik dönemi, babaların da babalıklarına alışabilme sürecine yardımcıdır.

Babalığa hazırlık süreci yaşarken :
 

  • Hamilelik süresince devam eden doktor kontrollerine eşinizle birlikte gidin.
     
  • Bebeğin ihtiyaçları ile ilgili yapılacak alışverişleri birlikte yapın.
     
  • Bebeklerin anne karnında iken dış sesleri algıladıkları bilinmektedir. Bebeğinizle siz de konuşun.
     
  • Özellikle ilerleyen aylarda bebeklerin hareketi anne karnına dokunularak hissedilebilir. Sizde bebeğinizi hissetmeye çalışın. Böylece çocuğunuzla ilişkinizin ilk adımlarını atmış olursunuz.
     
  • Eşinizle bu süreçle ile ilgili  duygu ve düşüncelerinizi paylaşın.


Bir çocuk sahibi olmayı düşünen erkekler yakın arkadaş çevrelerinden “hayatlarının çocuğa endeksli olup eski keyfi alamayacakları, özgürlüklerinin kısıtlanacağı” yönünde edilen imalar duyarlar. Bu duyumlar çocuk sahibi olmakla hayatın kontrolünün kaybedilebileceği yönünde kaygıların ortaya çıkmasına sebep olur.

Bir bebeğin ana rahmine düşmesiyle birlikte evlilikte ve ilişkilerde değişim başlar. Her değişim kendi içinde yenilikleri, avantajları ve kazanımları beraberinde getirir. Bebeğin ihtiyaçları hayata belli bir süre için kısıtlamalar getirse de, babalık bir çok açıdan zenginleştiricidir. Bütün zorluklarına ve yaşatacağı kaygılara rağmen babalık, eşsiz ve vazgeçilemeyecek bir roldür. 

M.Meltem CANVER KOZANOĞLU - Uzman Psikolojik Danışman
AGAPE Danışmanlık Merkezi

Bu makale Bebeğim ve Biz Dergisi Kasım 2006 sayı:11 sayısında yayınlanmıştır. 

Geri Dön
İçeriği Paylaş

Makaleler

Agape danışmanlık merkezi
mavera interaktif