Agape danışmanlık merkezi
AnasayfaSite içi arama

Psikolojik Danışmanlık

Aile Danışmanlığı

Evlilikte Bir Kriz; Boşanma



Önceleri evliliği sürdürmek toplumsal ve dini bir zorunluluk iken günümüzde daha çok insan tarafından kişisel bir seçim olarak görüyor. Eskiden anlaşmazlıkların yaşandığı evliliklerde toplumsal beklenti, çiftlerden birinin kendisini feda etmesi gerekse bile evliliğin sürdürülmesi yönünde idi. Oysa şimdi, ilişkisinden tatmin olmayan ve sorunlarına çözüm bulamayan çiftler boşanma yoluna daha kolay gidebiliyor. Boşanmak artık bir tabu değil.

Boşanma kararı alma çocuksuz çiftler için tam anlamıyla bir ayrılık iken çocuklu çiftler için durum böyle olmuyor. Çünkü karı koca olma rolleri bitmesine rağmen anne baba olma rolleri hayatları boyunca devam ediyor.

Hem değişen koşullar, hem ruh sağlığındaki yeni farkındalıklar çocuk psikolojisi ve aile danışmanlığı konusunda biz uzmanlara şu anahtar cümleyi söyleme imkanı veriyor. “Anne-baba anlaşamıyorsa, evde bir yalan ve kendini feda etme havası esiyorsa, anne babanın birlikte yaşamaması çocuklar için daha iyi olabilir.”

Çocuklar düşündüğümüzden daha iyi gözlemcidirler; -mış gibi devam ettirilen evliliklerde çocuklar anne babalarının aralarının iyi olmadığını aslında sezerler.

Kaç yaşında olursa olsun, anne babasının boşanmasının çocuğa acı verdiğini kendimizden gizlemeyelim. Boşanmalar bazen, çocuklar küçük yaşta iken çok sorun yaşanmadan atlatılırken, bazen çocukların büyük yaşta olduğu ailelerde daha yıkıcı olabiliyor. Sonuç olarak ayrılmanın anne-baba ve çevre tarafından nasıl algılandığı,  boşanma sürecinde ve boşanmanın ardından çocuğun neler yaşadığı bu süreçte çocukların ne kadar yara alıp almayacağını belirler.

Boşanma bir olaydır ancak aynı zamanda sancılı da bir süreçtir. Bu süreç içinde sorunlar çoğu zaman karı kocanın boşanmayı aynı anda istememelerinden kaynaklanır. Biri, diğerinin aldığı kararın şaşkınlığı içinde başına geleni tam kavrayamadan, yalnız kalır.

Bu dönemde çocuğun psikolojik ihtiyaçları anne baba tarafından gözden kaçırılabilmektedir. Anne babası boşanma sürecinde olan çocukların psikolojik ihtiyaçlarının neler olduğuna bakarsak; en temel ihtiyacın “güven duyma ihtiyacı” olduğunu görürüz. Alışılmış, tanıdık olan düzen altüst olmuştur (evden bir ebeveynin ayrılışı, eşya paylaşımı, yeni eve çıkmak v.b.). Çocuk için; benim yerim, benim konumum ne olacak? , ben ne yapacağım? soruları gündeme gelir.

Aile ev demektir. Belki de aileyi aile yapan bir çatı altında bir arada bulunma hissidir.  Çocuklar için mekan olarak ev, güven içinde ve bir bütün olma duygusunu oluşturur.

Dolayısıyla boşanma döneminde çocuğun kendisini güvende hissetmeme duyguları depreşir. Çocukların kendilerinin ortada bırakılmayacağını hissetmeleri oldukça önemlidir. Bu noktada anne-baba, bu duyguyu ve güveni çocuklarına verebilmelidir. Bunun yolları bazen kelimelerden bazen dokunmaktan geçer. Çocuğun bu yeni duruma uyum sağlayabilmesi için, boşanma ile ilgili olarak yaşının anlamlandırabileceği bilgilerin verilmesi gerekmektedir.

Çocuklara sadece karı-kocalık ilişkisinin bittiğinin, anne babalık rollerinin ise devam ettiğinin hissettirilmesi önemlidir.”
 

Boşanma kararı alındıktan sonra bu durum çocuğa nasıl aktarılabilir ?

Bu durum ile ilgili önerebileceğimiz bu cümleler;

“Birbirimizi artık sevgili gibi sevmiyoruz, ama dost kalacağız.”

“Hayır, senin gibi bir çocuğumuz olmasını sağladığına göre, evliliğimiz bir başarısızlık örneği değil.”

“Biz boşansak da baban/annen her zaman baban/annen olarak kalacak.”

şeklinde sıralanabilir. Bu cümlelerle olmasa da kendi cümlelerinizle boşanma kararını çocuğunuza açıklarken şu üç soru her zaman zihninizin bir köşesinde yer almalıdır.
 

  • Çocuklara şu anda verilmesi gereken bilgiler nelerdir ?
     
  • Çocuklara büyüdükleri zaman açıklanmak üzere şimdilik gizli tutulabilecek bilgiler nelerdir ?
     
  • Çocuklarla asla paylaşılmayacak, sonuna kadar mahrem kalacak bilgiler nelerdir ?
     

Burada anne babadan beklenen çocuklarına neyi, ne zaman söyleyecekleri konusunda fikir birliğine varmalarıdır. Böylece çocuğu taraf tutmaya zorlamak gibi, yersiz ve zararlı bir tutumdan koruyabilirler.

Sancılı olduğu daha öncede vurgulanan boşanma sürecinde, bazen terk edilen taraf kurban rolünü benimseyip acısının üstesinden gelebilmek için çocuklarını kendi safına çekmeye çalışabilir, onları sırdaş tayin edebilir, hatta dert ortağı yapabilir. Çocuklar doğaları gereği bu role çok çabuk adapte olabilirler.

Yaşının üzerinde bilgilendirilmesi ve sorumluluk verilmesi gerçekte olmadığı halde olgun tavırlar sergilemesine neden olur. Aslında bu sahte bir olgunluktur. 

Çocuklar ebeveynlerini sadece anne-baba olarak tanımlarlar. Kaç yaşında olursa olsun çocuklar ve gençler için anne babalarının, karı-kocalık ilişkilerindeki problemlerinin haberdarı ve taşıyıcısı olmak çok ağırdır.

Boşanma sürecinde anne babaların yapması ve yapmaması beklenenler;
 

  • Boşanmak üzere olduğunuz eşinize yönelik kendi duygu ve düşüncelerinizi, çocuğunuzun ona yönelik duygu ve düşüncelerinden ayırın, birbirine bulaştırmayın.

             “Bize bütün bu yaşattıklarından sonra babanı/anneni nasıl sevebilirsin?”

             “Bütün bu yaptıklarından sonra anneni/babanı görmeyi nasıl isteyebilirsin?”
 

  • Çocuklarınızı boşanma nedenleriniz konusunda ne kadar bilgilendireceğinize karar vermek için acele etmeyin. Karı-koca olarak ilişkiniz bitmek üzere olabilir, ancak anne baba olarak sorumluluklarınız devam etmektedir. Bu noktada çocuğunuza verilecek bilgiler konusunda uzlaşmanız gerekmektedir.


Buradaki en büyük tehlikelerden biride evlilik süresince paylaşılmış sırların deşifre edilmesidir. Zaman zaman bir yakınlaşma veya zayıflık anında verilmiş bir sır, taraf kılmak yada yandaş sağlamak amacıyla ilgisi olmayan kişilere aktarılabilmektedir. Bu durum boşanmanın ardından çocukları nedeniyle yeni bir çerçeve ile düzenlenmesi beklenen ilişkinin kopmasına neden olabilecektir.

Hayatın uzun olduğunu, eski eşinizle birlikte mezuniyetlere, düğünlere katılabileceğiniz durumlar olduğunu unutmayın.
 

  • Çocukların yeni duruma alışana kadar bir bocalama dönemi yaşamaları olağandır. Bu dönemde anne babaların çocuklarının duygularını fark etmeleri ve onların duygularını ifade etmelerine fırsat vermeleri önemlidir. 
     
  • Boşanmadaki en önemli faktör olsa da; cinsellik gibi hassas ve mahrem bir konunun çocuklarla paylaşılması sakıncalıdır.
     
  • Boşanmanın ardından evlilik hayatınız içindeki iyi günleri çocuğunuzdan saklamayın. Eğer evliliğinizin geçmişinde bir aşk hikayesi varsa, çocuklar bundan haberdar olmalıdır. Herkes kendisinin bir aşk ilişkisinin meyvesi olduğunu düşünmek ister.
     
  • Anne babaların birbirlerinde nelere değer verdiklerini ve nelere saygı duyduklarını bilmek, çocukların her iki tarafla bağını olabildiğince sürdürmesine yardımcı olur.
     
  • Unutmayın ki, eşiniz karı-koca ilişkisinde iyi bir eş olamamış olabilir. Ancak bu durum kötü bir anne/baba olacağını göstermez.
     
  • Çocuğun referans noktası anne babasıdır. Boşanma sırasında yada sonrasında eşlerin birbirlerine yönelik karalama kampanyası, çocuğun olumlu bir kimlik bütünlüğüne ulaşmasını engeller. Çünkü çocuk hem anneden hem babadan parçalar taşır.
     

Çocuklarını kendilerine sırdaş eden, ayrılmalarına ilişkin her ayrıntıyı onlara anlatan ve taraf tutmalarını bekleyen anne babalar aslında, boşanmanın çocuk üzerindeki etkisini dramatik hale getirirler.

Boşanmadan en az hasarla sıyrılan çocuklar, çocuk kalmayı sürdürebilen, zamanından önce yetişkin olması için zorlanmayan ve anne babalarının üzüntüsünü göğüslemek zorunda bırakılmayanlardır.

 

M.Meltem CANVER KOZANOĞLU - Uzm. Psikolojik Danışman
AGAPE Danışmanlık Merkezi

 

Bu makale Çocuğum ve Ben dergisi Kasım 2007 sayı 52 de yayınlanmıştır.

  

Geri Dön
İçeriği Paylaş

Makaleler

Agape danışmanlık merkezi
mavera interaktif