Agape danışmanlık merkezi
AnasayfaSite içi arama

Psikolojik Danışmanlık

Çocuk Danışmanlığı

Kardeş Kıskançlığı

 

Kıskançlık, kardeşler arasında varolması beklenen, doğal bir duygudur. İlk çocuğun gelen kardeşine yönelik yoğun kıskançlık duyguları ortaya çıktıkça bu duygu anne babalar tarafından zor kabul edilir ve baş edilebilmesi oldukça güç hale gelebilir.

Anne babalar çocuklarından “kardeş istiyorum” cümleleri duyduklarında her şeyin yolunda gideceğini düşünürler. Kardeşini hiç kıskanmayacak ve gelişini büyük bir mutlulukla karşılayacaktır. İşler çoğu zaman böyle olmaz. Çünkü genellikle çocuğun istediği kardeş, birlikte oyun oynayabileceği ve birlikte bir şeyler paylaşabileceği biridir. Bebeklikten çocukluğa geçişin ne kadar emek ve süre istediğini tahmin edemiyordur. Oysa gelen kardeş henüz bir bebektir ve onunla hemen oyun oynamaya başlaması mümkün değildir.Aynı zamanda gelen bebeğin fiziksel bakımı ve ihtiyaçları nedeniyle annenin böylesine yoğun zamanını alacağını ve kendisini ikinci planda kalmış hissedeceğine yönelik bir öngörüsü yoktur. O kendisine belki de sadece bir oyun arkadaşı aramaktadır.

Etrafındakilere kardeş istediğini sıklıkla tekrarlayan ancak kardeşi dünyaya geldikten sonra yoğun kıskançlık duyguları içinde kalan ve hatta gelen bebeğin yeniden iade edilmesini isteyen çocuklarla karşılaşırız. Annesinin kucağı o zamana kadar kendisine ait iken artık annesinin kucağında bir başka bebek vardır. Bir şekilde tahtını kaybetmiştir. Taht artık kardeşine verilmiştir. Tüm bu hissedişler ve deneyimler çocuğun kardeşine yönelik kıskançlık duyguları hissetmesine yol açar. Buradaki zorluk çocuğun kıskançlık yaşamasından çok, anne babanın kıskançlık duygusuna tahammül edememesinde, kıskançlığı olmaması gereken ve hemen ortadan kalkması gereken olumsuz bir duygu olarak tanımlamasında yatar.

Kıskançlık dinamik ve doğal bir duygudur. Çocuğun ileriye doğru yol almasını sağlar. Çocuk yerini ve konumunu kaybetmiştir ve yeni bir rakip gelmiştir. Bu durum kendisine farklı bir mücadele alanı açmıştır. Kıskançlığın ortaya çıkışı da çok doğaldır.

Kardeş ilişkisi içinde kıskançlığın doğal olandan uzaklaşıp arttığı, alevlendiği iki nokta vardır;

  • Çocukların ihtiyaçlarının iyi ve doğru karşılanmaması.İhtiyacı yeterince karşılanamayan çocuk bu durumun tek kaynağının kardeşi olduğuna inanır. Kardeşine verilen bakım, ilgi ve sevginin kendisine bunların verilmesini engellediğini düşünür.
     
  • Anne babanın kıskançlık duygusunu kabul edememesi ve bu duyguya katlanamaması.Anne babaların kıskançlığı kabul edemeyişi ve  çocuğun kardeşini sevmiyor oluşu olarak değerlendirmesi çocuklarda suçluluk duygusu uyandırırlar. “Kardeşini sevmediğin için utanmıyor musun? Kardeşin olduğu için mutlu olmalısın.” Bunlar gerçekten yıkıcı cümlelerdir.

Kıskançlığın ifadesi her çocuk için farklıdır; Kardeşine yönelik bir savaş başlatabilir, onu reddebilir, ona verilen bakıma talip olup bebeksi davranabilir…

  • “Anne bak ne pis, altına yapıyor…. Hiç söz dinlemiyor, hep ağlıyor… Seni hiç uyutmuyor…” şeklinde konuşmalarla kardeşinin eksiklerini ortaya koyar, asıl sevilmesi gereken kişinin kendileri olduğuna inandırmaya çalışırlar.
     
  • Bazı çocuklar kardeşlerine hoyratça bir sevgi gösterip canını acıtabilirler ya da tamamen reddedip uzak durarak o yokmuş gibi davranarak da kabullenmeyişini gösterebilirler.
     
  • Bazı zamanlarsa gerileme davranışı göstererek nasıl ki kardeşi altını ıslatıyorsa o da alt ıslatmaya başlayabilir, bardağı bırakıp biberona geri dönebilir.Kısacası ge­rileyerek, küçülmüştür. “Ben de küçüğüm. Bana da kardeşime davrandığınız gibi davranın.” demektedir.

Aslında kardeş sahibi olmak güzeldir. Kıskançlıklar yaşansa da, kardeşler arasındaki sevginin yeri çok özeldir. Kardeşler arasındaki güzelliklerin yaşanabilmesi için gerekli ortamı hazırlayacak olan ise anne babalardır. Yapılabilecekler işöyle sıralanabilir:

  • Her çocuk farklı boyutlarda da olsa kardeşini kıskanır ve bu doğaldır. Anne babalar kıskançlığın doğal bir duygu olduğuna önce kendilerini inandırmalıdır. Kıskançlık duygusu tanınmalı ve kabullenmelidir. Bu duygunun abartılması ya da engellenmesi gereksizdir. Engellenmesi gereken, çocuklar arasında zarara yol açabilecek davranışlardır.
     
  • Büyük çocuğun küçüğün gelişine hazırlaması önemli bir noktadır. Bebek dünyaya gelmeden büyük çocuğun küçüklüğüne ait fotoğrafların, video çekimlerinin, giysilerin, büyürken geçirdiği evrelerin paylaşılması çocuğun psikolojik olarak hazırlanmasına olanak sağlar..
     
  • Anne babalar kendilerine çocuklarının ihtiyaçlarının neler olduğunu, hangi çocuklarına nasıl davranırlarsa ihtiyaçlarını gerektiği şekilde karşılayabilecekleri sorusunu sormalıdır.Böylece her çocuğun ihtiyacı yaşına ve kişiliğine göre uygun şekilde belirlenip ve karşılanabilir. Örneğin bir yaşındaki çocuğun ihtiyacı ile beş yaşındaki çocuğun ihtiyacı farklıdır. Biri daha fazla fiziksel bakım ve ilgiye ihtiyaç duyarken, diğerinin sohbet etmeye, anne babasıyla ortak aktiviteler yapmaya, kendi başına vakit geçirebilmeye, bununla birlikte arkadaşlarıyla sosyalleşmeye ihtiyacı olur.
     
  • Kendinizi çocuklarınıza adil olarak paylaştırmaya çalışmayın. Çünkü her çocuğun ihtiyaçları ve beklentileri farklıdır. Önemli olan bunları fark etmek ve sağlamaktır. Büyük çocuğu kıskanacak diye annenin küçük çocuğa daha az fiziksel ilgi ve yakınlık göstermesi, kardeşinin yanında öpüp okşamaktan kaçınması küçük çocuğun ihtiyaçlarının tam anlamıyla karşılanamaması anlamına gelir. Aksine abartılmadan, gereğince ve ihtiyacı kadar sevip okşanan kardeşini gören büyük çocuk kardeşini nasıl sevebileceğini öğrenirken, küçük çocuğun da ihtiyaçları karşılanmış olur.
     
  • Birbirleriyle ilişki kurmaları için zaman verin. Çocukların aralarındaki çatışmaları kendi başlarına çözülebilmesine olanak tanıyın. Kardeşler arasındaki çatışmalarda anne babalar hakemlik görevi yapmamalıdır. Anne babaları yanlarında olmadığı durumlarda kardeşler çoğunlukla kavgalarını uygun şekilde sonlandırabilir, birbirlerine karşı nasıl davranmaları gerektiğini öğrenebilirler.
     
  • Büyük çocuğa kaldırabileceğinin üzerinde sorumluluk yüklememek gerekir. Küçüğün gelişiyle büyük olandan  “bakıcı” veya  “yetişkin” tavırları beklenmemelidir. Mümkün olduğunca alışkın düzenine devam edebilmesine ve ihtiyaçlarının karşılanmasına özen gösterilmelidir.
     
  • Birden fazla çocuk sahibi olduğunuzda anne babalığınızı paylaşmış olmazsınız. Kalabalık ailelerde de aslında her çocuğun yalnız kendisine ait bir tane anne babası vardır.
     
  • Kardeş kıskançlığının çocuklar arasında ve aile içi ilişkilerde çözülemeyecek sorunlara yol açmaya başlamasının sinyalleri iyi değerlendirilmeli ve gerektiğinde profesyonel yardım alınmalıdır.        

 

Meltem CANVER KOZANOĞLU - Uzman Psikolojik Danışman
AGAPE Danışmanlık Merkezi

 

Bu makale Apple Baby sayı 2, Kasım 2007 sayısında yayınlanmıştır.

Geri Dön
İçeriği Paylaş

Makaleler

Agape danışmanlık merkezi
mavera interaktif