Agape danışmanlık merkezi
AnasayfaSite içi arama

Psikolojik Danışmanlık

Çocuk Danışmanlığı

Utangaç Çocuklar


Utangaçlık, bireyin yeni sosyal durumlarda kendisini rahatsız hissetmesi ve dolayısıyla bu ortamlardan kaçınması, kendisinden hoşnutsuz olması ve yetenekli olduğu alanları sergileyememesi olarak tanımlanabilir.

Utangaçlığı değerlendirirken, utangaçlığın bir mizaç, bir kişilik özelliği olduğu gerçeğini de gözden kaçırmamak gerekir. Özellikle yetişkinlerin olduğu kalabalık ortamlara ya da akranlarının olduğu gruplara ilk kez girdiğinde içine kapanan çocukları olan anne babalar bu durumdan endişe duyarlar. Çocuklarının utangaç olmaları ciddi bir problemin işareti mi sorusunu sorarlar. 

Bir çok çocuk utangaçlıkla etiketlenir. Oysa yeni sosyal ortamlara girişte ihtiyaç duyulan adaptasyon süresinde gözlemlenen utangaçlık normal bir durumdur. Kaç yaşında olursa olsun her birey yeni girdiği ortamda birbirinden farklı sürelerde de olsa bir adaptasyon sürecine gereksinim duyar. İçine girilen ortama ait kontrol duygusu arttıkça ve ortam daha tanıdık bir hale geldikçe çekingenlik duygusu azalmaya başlar.

Utangaçlık bir eksiklik değil, bir kişilik özelliğidir. Ancak bazı durumlar da utangaçlık çocuk için bir engel oluşturabilir. Utangaçlık bir kişilik özelliği mi yoksa çocuk için bir engel mi sorusuna yanıt bulmak önemlidir. Utangaçlığın bir kişilik özelliği olduğu çocuklar sağlıklı bir benlik değerine sahiptir, göz kontağı kurmakta güçlük yaşamaz, kibar ve kendisiyle barışıktır, genellikle sessizdir ve davranışları genellikle olumludur.

Utangaçlığın bir dezavantaj haline geldiği çocuklar ise negatif benlik algısına sahiptir, kendileriyle barışık değildirler, göz kontağı kuramazlar, bir takım davranış problemleri vardır, akran ilişkilerinde problem yaşarlar ve akranları tarafından kabul edilmeyeceklerine inanırlar,  kendilerini güvenli ve huzurlu hissetmekte zorlanırlar daha yoğun olarak öfke ve korku duyguları hissettikleri  gözlemlenir.

Utangaçlığın ortaya çıkması çocuğun içinde bulunduğu gelişim döneminin de etkisi olabilir. Özellikle 8. ay civarındaki yabacılardan korkma ve çekinme dönemi hariç, 0- 2 yaş arasındaki çocuklar genellikle insanların verdikleri olumlu tepkilere oldukça spontan olarak yanıt verirler. Ancak 2- 3 yaşları arasındaki çocuklara “utanma” duygusu eşlik eder.Yabancılarla ilişkiye girmekten çekinir hatta korkabilirler. Aslında bu dönem de çocuk kendisini bağımsız iradeye sahip bir birey olarak ortaya koymaya başlar. Başkalarının gözü önünde olduğunu fark eder ve değerlendirdiğini anlar. Bunlar çocukta “utanma” duygusunun oluşumuna katkı sağlar. Bu sağlıklı ve beklenen bir durumdur. Önemli olan “utanma duygusunun” yoğunluğunun çocuğun özerkliğini feda etmesine yol açmamasıdır.

Utangaçlığın bir engel olarak yaşandığı çocukların anne babalarının özellikle çocukları için yardım almaları gereklidir. Profesyonel bir yönlendirme ile, çocukların özellikle okul ortamında karşılaşabilecekleri ve sosyal beceri gerektiren durumlar için çocuklarına gereken desteği verebilir ve evde çocuklarının pratik yapabilmelerine olanak sağlayabilirler.

Anne babalar birlikte oldukları sosyal ortamlarda çocuklarının çekingenlikleri ve utanma duyguları nedeniyle sessiz kalışları, tanışma, selamlaşma vb. sosyal iletişimin gerekliliklerini yerine getiremiyor oluşları nedeniyle zaman zaman oldukça baskıcı ve talepkar olabilirler. Aslında bu beklentinin ifade ediliş şekli bazen çocukların “utangaçlıkları ile utandırılmalarına” neden olabilmektedir.

Yeni sosyal durumlar ve karşılaşmalar özellikle tüm dikkatlerin çocuğun üzerine yönelmiş olmasından dolayı utangaçlığın ortaya çıkmasına neden olabilir. Çocuk henüz ruhsal gelişimini tamamlamamış, sosyal beceriler açısından eksikleri olan ve gelişmekte olan bir bireydir. Yetişkin dünyasının gözünden incelendiğini fark ettiğinde çocuğa utanma duygusu da eşlik edecektir. Utangaçlık oldukça sık rastlanabilir bir durumdur ve çocuğun duygusu anlaşılmaya çalışılmalıdır.

Ergenlik dönemine kadar çocukların geribildiriminden en çok etkilendikleri kişiler anne babalarıdır. Bu nedenle çocuklara destek ve yardım anne babanın olumlu tutumları ile mümkün olabilir. Her çocuk anne babasının gözündeki ışıltı olmayı talep eder. Bu nokta da anne babasının kendisinden beklediklerini yerine getiremiyor olması çocuklar için oldukça kırıcı ve endişe vericidir.

Kendileri için olumlu düşünceleri olan çocuklar, utangaç olmazlar. Bir çocuğun kendisi için olumlu bir düşünceye sahip olması anne babası tarafından olumlu yanlarının gösterilmesi ve fark ettirilebilmesi ile gerçekleşebilir. Çok sık eleştirilen ve sürekli kontrol edilen çocuklar için olumlu bir benlik algısı oluşturmak çok zordur.

Anne babalar utangaç çocuklarına nasıl destek olabilirler ;

  • Çocuklarınızın iyi yapabildiği şeyleri keşfetmesini sağlayın.
     
  • İyi yapabildiği şeyleri ortaya koyması için onu cesaretlendirin.
     
  • Abartıya kaçmamak şartı ile sıklıkla övün. Övgünüz gerçekçi olsun, gerçekte olmayan şeyleri çocuğunuzun bir özelliği gibi anlatmayın.
     
  • Okul ortamında karşılaşma ihtimali olan durumlarla ilgili ev ortamında pratikler yapmaya çalışın. Örneğin aile bireyleri ile bir oyun oynarken, parmak kaldırıp söz almasını sağlamak vb.
     
  • Yatarken ya da ev içindeki herhangi bir saatte sizin kitap okumanız yerine çocuğunuzun size kitap okumasını isteyin.
     
  • Çocuğunuzun sergilediği olumlu gelişmeleri ödüllendirin.
     
  • Birlikte hedefler belirleyin, hedefleri gerçekleştirmesi için onu cesaretlendirin.
     
  • İyi bir gözlemci olun. Çocuğunuzun özellikle çekindiği ortam ve durumları keşfetmeye çalışın. Örneğin, bir ortamda kendisini ifade etmeye başlamışken geri çekildiğini gözlemliyorsanız, nedenlerini araştırın.
     
  • Uygun ortamlarda onların konuşmalarını cesaretlendirin. Örneğin, sipariş vermek vb.
     
  • Sosyal becerilerle ilgili pratik yapmalarını sağlayın. Örneğin, hediye alırken ve verirken söylenenler vb.
     
  • Farklı sosyal ortamlara girmesi için fırsatlar yaratın. Böylece yeni başlangıçlar yapmaya fırsat bulabilir.
     
  • Utangaçlığın sosyal gelişmeyi engellediğini ve bu durumun çocukların öğrenmelerini zorlaştırdığını unutmayın. Gerektiğinde bir uzmandan yardım almaktan çekinmeyin.


Meltem CANVER KOZANOĞLU - Uzm. Psikolojik Danışman
AGAPE Danışmanlık Merkezi

 

Çocuğum ve Ben Dergisi Mart 2007 Sayı: 45

Geri Dön
İçeriği Paylaş

Makaleler

Agape danışmanlık merkezi
mavera interaktif