Agape danışmanlık merkezi
AnasayfaSite içi arama

Psikolojik Danışmanlık

Çocuk Danışmanlığı

Çocukluk Çağı Depresyonu Nedir?



Çocuklara yakıştırılan genellikle neşeli, heyecanlı, keyifli, inatçı, yaramaz gibi duygular ve davranışlardır. Keder, hüzün, üzüntü, çökkünlük gibi duygular çocuklarla birarada düşünülemez. Bu nedenle çocuk ve depresyon gibi iki ayrı kavramı bir arada düşünmek çoğu zaman yetişkinleri zorlar. Oysa depresyon tüm yaşlarda oldukça yaygın olarak görülebilen bir duygudurumbozukluğudur. Depresyonun tanımı, çocuk ve yetişkin için aynıdır. Depresyon, bireyin kendisini üzüntülü ve umutsuz hissettiği, eğlenceli olan aktivitelerden zevk almadığı ve keyifsiz, cansız ruh halinin eşlik ettiği, düşüncede ve eylemde yavaşlamanın görüldüğü bir durumdur. Ancakdepresyon, yalnızca kişinin kendisini kötü bir ruh halinde, hüzünlü, keyifsiz ve üzgün hissetmesi olarak tanımlanamaz. Çünkü çocuklar genellikle engellendikleri ya da hayal kırıklığına uğradıklarında kendilerini üzgün, mutsuz ya da kızgın hissedebilirler. Ancak bu olumsuz duygulanım kısa bir süre sonra ortadan kalkar. Oysa depresif durum haftalar, aylar hatta daha fazla sürebilir.

Çocuklarda depresyonu saptamak yetişkinlere göre daha zordur. Çünkü çocuklar duygularını kelimeler yolu ile aktaramazlar, genelde davranışları ile ifade ederler, ruhsal gelişimleri nedeniyle kendilerini ve duygularının değerlendiremezler. Özellikle küçük yaştaki çocuklar duygularının ebeveynleri tarafından tanımlanmasına ihtiyaç duyarlar. Çocukluk çağı depresyonu yetişkin depresyonu kadar ciddidir. Bireyin genel anlamda enerjisini, ruh halini, duygularını ve davranışlarını etkiler. Yetişkin depresyonunda olduğu gibi çocukluk depresyonunda da intihar riski vardır, ancak intihar riski küçük yaşlarda daha az, yaş ilerledikçe ise daha fazladır.

Birçok ruhsal hastalıkta olduğu gibi çocukluk çağı depresyonu için de erken tanı ve tedavi önemlidir. Anne babaların ve çocukla vakit geçiren diğer yetişkinlerin (bakıcı, öğretmen vb.) çocukluk çağı depresyonun belirtilerini bilmeleri önemlidir.

Yetişkinlik ve çocuklukta görülen depresyonun semptomları yaşa göre farklılıklar gösterse de genel anlamda birbirine benzerdir. Yetişkin depresyonunda bireyler içe kapanır, dış dünyaya yönelik ilgisini tamamen çeker ve konuşmamayı tercih ederler. Çocuklarda ise aşırı hareketli oluş, çabuk sinirlenme, kızma ve bağırma gibi davranışlar gözlemlenebilir. Yetişkinler, duygu durumlarını sözlü olarak ifade edebilirlerken, çocuklar daha çok bedensel yakınmalar yolu ile ifade ederler.

Dikkatten kaçmaması gereken nokta, çocukta ortaya çıkan ani değişimleri fark edebilmektir. Çok ilgili ve hareketli bir çocuğun birden bire içe kapanması ve dış dünyadan ilgisini çekmesi ya da çok sakin olan bir çocuğun son dönemde hareketlerinde ve duygu dünyasında aşırılık veya taşkınlıkların ortaya çıkması  depresyonu düşündürebilir.

Genel olarak çocukluk çağı depresyonunun belirtilerine bakıldığında;

  • Endişe, gerginlik ve kaygı, üzüntü, çaresizlik ya da umutsuzluk vb. duyguların varlığı,
  • Kendini değersiz hissetme. (ben aptalım, ben kötüyüm, kimse beni sevmiyor vb.)
  • Huysuzluk, hırçınlık, kolay sinirlenme, ağlama, duygusal patlamalar, bağırma ya da söylenme şeklindeki davranışların varlığı,
  • Yetersizlik ve acizlik duyguları içinde oturup durma ya da huzursuz ve kıpır kıpır şekilde sürekli hareket halinde olma
  • Okul ortamında, arkadaşları tarafından anlaşılmadığını hissetme, diğer çocukları reddetme, onlarla konuşmama ya da iletişimini minimuma indirme,
  • Düşüncede ve konsantrasyonda bozulma
  • Okul başarısında düşme
  • Okula gitmeyi reddetme, ebeveyne yapışma ya da ebeveyninin öleceğinden endişelenme
  • Daha önce keyif aldığı aktivitelere yönelik ilgi ve keyif kaybı
  • Tıbbi nedenleri olmayan ancak tekrarlayıcı fiziksel şikayetler (baş ağrısı, karın ağrısı vb) ifade etme
  • Yeme ve uyku alışkanlıklarında değişim (artma ya da azalma)
  • İntihar düşünceleri, kendisine zarar verecek davranışlar şeklinde sıralanabilir.

Her çocuğun içinde bulunduğu durumu ifade etme tarzı birbirinden farklıdır. Bu nedenle anne babalara ve eğitimcilere düşen görev çocuğun ortaya koyduğu davranış ya da semptomlarla ne ifade etmeye çalıştığını fark etmektir. Çocuğun ruhsal dünyasında yaşadığı sıkıntının ifade bulduğu yer bedeni ve davranışlarıdır.

Çocuklar yaşları ilerledikçe ve ergenliğe doğru yol almaya başladıkça depresif duygu durumlarını sözlü olarak ifade edebilmeye başlarlar. İleri çocukluk ve ergenlik döneminde en dikkat çekici belirtiler; okul başarısında önemli sapma, yıkıcı davranışlar ve arkadaşları ile problemler, agresif ve hırçın davranışlar, intihar ile ilgili düşünceler ve ifadeler, kendisinden ve diğer insanlardan nefret etme şeklinde tanımlanabilir. Ayrıca alkol ve uyuşturucu kullanımı da eşlik eder.

Çocukluk çağı depresyonunun ortaya çıkmasının bir çok nedeni olabilir. Fiziksel hastalıklar, olumsuz yaşam olayları, ailenin geçmişi, çevresel faktörler, genetik geçiş vb. Bu faktörlerin bir ya da birkaçının varlığı depresyonun ortaya çıkmasında tetikleyici olabilir.

Depresif duygudurumunun ortaya çıkmasına neden olabilecek olası durumlar;

  • Ebeveynlerin boşanması ya da yakın ilişkide olduğu bireyden ayrılma,
  • Sevdiği birinin ölümü,
  • Beslediği hayvanın ölümü,
  • Stresli yaşam olayları (taşınma, okul değiştirme, ekonomik krizler vb.),
  • Sosyal becerilerin kazanılmamış olması,
  • Ailede  depresyon tanısı almış ebeveynlerin varlığı,
  • Benlik saygısının düşüklüğü (kendine güveni az ve  kendini beğenmeyen çocuklar),
  • Akademik, sosyal veya spor alanında başarısızlık,
  • Tutarlı olmayan ebeveyn tutumları (bazen çok yakın bazen çok mesafeli),

Ancak bu olası durumlarla karşılaşan her çocuğun depresyon yaşayacağı anlamını taşımaz. Beklenen hayat olayları dışında karşılaşılan durumlar bireylerin sıkıntı, üzüntü, mutsuzluk gibi duygular yaşamasına neden olabilir. Bu duyguların yaşandığı her durum için depresyondan bahsedemeyiz.

Depresyon ciddi bir durumdur ve erken teşhis önemlidir. Bu nedenle anne babaların çocuklarını yeterince iyi tanımaları önemlidir. Böylece çocukta oluşabilecek değişimler daha kolay fark edilebilir ve gereken desteğin alınması için daha hızlı harekete geçilebilir.

Depresyon semptomu gösterdiği düşünülen çocuk ya da ergenin, değerlendirilmesi ve tanı alması için özellikle çocuk ve ergenle çalışan bir uzmandan vakit kaybetmeden yardım alınması önemlidir.

M.Meltem CANVER KOZANOĞLU - Uzm. Psikolojik Danışman
AGAPE Danışmanlık Merkezi

 

Bu makale Çocuğum ve Ben Dergisi Kasım 2007 sayı 52 de yayınlanmıştır.

Geri Dön
İçeriği Paylaş
Agape danışmanlık merkezi
mavera interaktif