Agape danışmanlık merkezi
AnasayfaSite içi arama

Psikolojik Danışmanlık

Çift- Evlilik Danışmanlığı

Evlilikte Yaşanabilecek Sorunlar

 

Aslında aşağıda bahsi geçen konuların ve bunlara eklenebilecek başka pek çok problemin neredeyse tümü, uygun yaklaşımlar ve müdahalelerle çözümü bulunabilecek problemlerdendir. Problemlerin çözümünün daha kolay ve çabuk sağlanabildiği durumlarda hem kadının hem de erkeğin:
 

  • Evliliğin sonlanması yerine devam etmesine istekli olduklarını,
     
  • Evliliklerinde problemler yaşansa da, evliliklerinin temelinde sevgi, güven, içtenlik ve yakınlık bulunduğuna inandıklarını, 
     
  • Sorunların uzamasına, derinleşmesine, artmasına veya karmaşık hale gelmesine izin vermek yerine sorunların başlangıcından itibaren çözüm aradıklarını, 
     
  • Sorunların çözümünde yeni yöntemleri denemeye açık olduklarını görmekteyiz. 
     

Aşağıda belirtilen problemler ve/ya başkaları, evlilikteki tek ve temel problem alanı olabilir; örneğin, eşlerin evliliklerinin pek çok alanında uyumlu ve mutlu olmalarına rağmen cinsellik alanında problem yaşamaları gibi. Bunun yanı sıra evlilikte birden fazla alan sorun yaratabilir; örneğin, evlilikte cinsel problemlerle birlikte maddi konular ile çocuklarla ve eşin ailesiyle ilgili anlaşmazlıkların ve eşler arasındaki iletişim problemlerinin aynı anda görülmesi gibi.

Bu problemler ya da sorun alanları, evlilik ilişkisi içinde yaşanırken çoğu zaman çözümsüz gibi düşünülür ve hissedilir. Bazı durumlarda her iki eş de sorunlardan kurtulmayı isteyip, çözüm için iyi niyetli çabalarda bulunsalar da, çabalarında başarısız olduğunu hissetmeleri halinde umutsuzluğa kapılabilirler. Eşler çok çaba gösterdiklerini düşünseler ve inansalar da aslında birbirinin aynı olan ve aslında işe yaramayan çözümleri tekrar tekrar uyguluyor olabilirler. 

Evliliğin en karmaşık ilişki türlerinden biri olduğu düşünüldüğünde aslında aşağıdaki şikayetlere çok farklı alanlar da eklenebilir durumdadır.

Cinsel problemler: Cinsel ilişkiye girememe, iktidarsızlık, erken boşalma, vajinismus, cinsel isteksizlik,doğum sonrası cinsel isteksizlik, orgazm olamama, çok seyrek ve keyifsiz cinsel ilişkiler yaşanması, eşe karşı cinsel istek/arzu duymama, cinsel ilişki esnasında dikkati toplayamama, eşlerden birinin ya da her ikisinin birden cinsel olarak kullanıldığını hissetmesi, monotonluk, eşlerin cinsellikle ilgili konularda yanıltıcı, boş ya da gerçeklerle uyuşmayan bilgi, inanç ve beklentilere sahip olması, evlilikteki başka sorunların cinsel ilişkilere yansıması, cinselliğin cezalandırma yöntemi olarak kullanılması, cinsel ilişkiyi olumsuz etkileyecek fiziksel rahatsızlıkların bulunması, cinsel ilişkinin, şiddet, tecavüz, taciz veya aşağılama gibi yaşanması ya da yaşatılması.

İletişim problemleri: Eşlerin tartışma/kavga olmadan herhangi bir konu üzerinde konuşamaması, bu durumun eşler arasında fiziksel ya da duygusal şiddete yol açması,  eşlerin neredeyse hiçbir konuda birbiriyle paylaşım yaşayamaması, eşlerin birbirleri hakkında en ince detayı dahi bilmek istemesi ya da her şeyin anlatılmasının/paylaşılmasının zorunlu olduğunu düşünmesi, eşlerden bir sorunları konuşmayı ve çözmeyi isterken diğerinin sorunların varlığını dahi kabul etmemesi, eşlerden biri çözüm için çaba gösterirken diğerinin geri çekilmesi, tepki vermemesi, çaba göstermemesi veya tam aksine aşırı tepki vermesi, eşlerin karısı/kocası tarafından aşağılandığını, kötülendiğini, anlaşılmadığını hissetmesi, eşlerden birinin ne yaparsa yapsın, nasıl tavır takınırsa takınsın, kendisinin iyi niyetli, düşünceli, sevgi dolu, vs. olduğuna karısını/kocasını ikna edememesi. 

Duygusal ihtiyaçların karşılanması noktasındaki anlaşmazlıklar: Eşlerin evlilikten bekledikleri yakınlık, tatmin, sevgi, huzur, sıcaklık, güven, paylaşım, özen, ilgi ve cinsel ihtiyaçlarının karşılanmadığını hissetmeleri,   eşlerden biri yakın olmak ve paylaşmak isterken diğerinin uzak ve duygusuz görülmesi, eşlerden birinin ya da eşlerin her ikisinin de değer verilmediğini, sevilmediğini, beğenilmediğini, özen gösterilmediğini, önemsenmediğini, ya da yeterince ilgi göremediğini hissetmesi, eşlerin birçok konuda birbirlerine destek olamadıklarını ya da eşlerinin kendilerine destek olamadığını hissetmeleri, her iki eşin de, evlilikten ve eşlerinden beklediğini bulamaması, eşlerden birinin ya da her ikisinin birden evliliklerini yetersiz, duygusallıktan ve tatmin edici olmaktan uzak ve soğuk olarak değerlendirmesi, eşlerin birbirlerinin farklı alanlardan kaynaklanan mutsuzluklarını, üzüntülerini, kaygılarını görmeye tahammül edememesi, eşlerindeki bu duygularla baş edememeleri, eşlerine bu duygularla baş etmede destek olamamaları veya eşlerinde bu tip duyguların oluşmasından kendilerini sorumlu tutmaları. 

Çalışma hayatına bağlı ya da maddi konulardaki anlaşmazlıklar: Eşlerin zorlu, yorucu ya da yoğun iş yaşantısının/temposunun olması, eşlerden birinin çalışmaması, çalışmayı istememesi, eşlerden biri çalışmak isterken diğerinin izin vermemesi/kabul etmemesi, eşlerin diğer eşin iş hayatındaki pozisyonunu veya gelirini beğenmemeleri, maddi gelirin eşleri tatmin etmemesi, maddi konularda sırlar, yasaklar, güvensizlikler ve kısıtlamaların bulunması, maddi konularda veya iş yaşantısında sıkça iniş-çıkışların yaşanmasına bağlı gelecek kaygısı, eşlerin yatırımlar hakkında fikir birliğine varamaması, eşlerin karısını/kocasını maddi konularla ilgili sorumsuz, özensiz, savruk bulması, maddi zorluklara bağlı olarak istenen sosyal ortamlarda veya aktivitelerde bulunulamaması,

Eşlerin aileleri (kayınvalide, kayınpeder, kardeşler, akrabalar, vs.) üzerinden yaşanan anlaşmazlıklar: Eşlerden biri yeni bir aile ve düzen kurmak istediği halde, bu isteğinin karısının/kocasının annesi, babası, kardeşleri ya da akrabalarıyla ilişkileri dolayısıyla karşılanamaması, eşlerin annesine, babasına, kardeşlerine veya akrabalarına fazlaca düşkün ya da bağımlı olması, eşlerin, karısının/kocasının annesi, babası, kardeşleri veya akrabaları tarafından olumsuz etkilendiğini ve yönlendirildiğini düşünmesi, eşlerin anneleri, babaları, kardeşleri veya akrabaları ile karısı/kocası, çocuğu, evi arasında olması gereken duygusal ve fiziksel dengeyi kuramamış olmaları, eşlerin karısının/kocasının ailesi tarafından istenmemesi, beğenilmemesi, onaylanmaması ya da eşinin ailesi tarafından istenmediğini, beğenilmediğini, onaylanmadığını hissetmesi, eşlerin annesine, babasına, kardeşlerine veya akrabalarına bakmakla veya maddi ihtiyaçlarını karşılamakla yükümlü olmasının evliliğe ve eşlere olumsuz yansıması, eşlerin anne-babalarından, kardeşlerinden, akrabalarından yardım ve destek alamaması, eşlerin kendi ailelerine karşı karısı/kocası tarafından olumsuz, eleştirel, saygısız tavırlar takınıldığını düşünmeleri.

Çocuklarla ilgili anlaşmazlıklar: Eşlerden birinin çocuk sahibi olmayı istemesi ancak diğer eşin istememesi, çocuk sahibi olma zamanı ya da çocuk sayısı hakkındaki fikir ayrılıkları, çeşitli nedenlerden (kısırlık, ileri yaş, tıbbı rahatsızlıklar, vs.) dolayı çocuk sahibi olunamaması, düşük, kürtaj gibi nedenlerden eşlerin arasının açılması, hamilelik ve doğum sırasında ya da sonrasında değişen hayat düzenine ve annelik/babalık rollerine uyum sağlamadaki problemler, eşlerin annelik/babalık rollerinde kaybolarak, kadınlık/erkeklik, karı/kocalık rollerine yeterince ilgi ve özen gösterememesi, eşlerden birinin çocuklar üzerine fazlaca düşmesi, aşırı evhamlanması veya aşırı kaygı duyması, eşlerden birinin, eşi ve çocukları tarafından dışlandığını düşünmesi, çocukların bakımı, yetiştirilmesi ve eğitimiyle ilgili dinsel, etnik, kültürel, ailesel veya kişisel özelliklere bağlı aşırı farklılıkların bulunması, eşlerin, annelik/babalık konusunda karısını/kocasını beğenmemesi, onaylamaması, fazlaca eleştirmesi ya da yetersiz bulması, eşlerden birinin çocuk bakımı, eğitimi, yetiştirilmesi noktasında destek görmediğini, yardım alamadığını hissetmesi, çocukların mizaçlarına, kişilik özelliklerine, tıbbı ve psikolojik rahatsızlıklarına, yaş dönemlerine bağlı zorluklarda her iki eşin de yıpranması, aşırı yorulması veya destek göremediklerini hissetmeleri, eşlerin çocukların geleceğiyle ilgili kararlarda anlaşamaması, eşlerin çocuklardan beklentilerinin birbirine uymaması, eşlerden birinin çocuklara karşı sözlü veya fiziksel tacizde bulunması veya şiddete başvurması, eşlerden birinin karısının/kocasının çocuklara karşı ilgisiz ve özensiz olduğunu, yeterince sevgi gösteremediğini ve zaman ayırmadığını düşünmesi, çocukların çeşitli özelliklerine göre anne-baba arasında paylaşılması, çocukların bazılarının anneye, bazılarının babaya aitmiş gibi hissedilmesi, önceki evliliklerden olan çocuk/ların bakımı ve yetiştirilmesine dair anlaşmazlıklar.

Kıskançlık, Evlilik-dışı İlişkiler, Aldatma-Aldatılma: Eşlerin karı/kocası tarafından aldatılacağına, eşinin terk edeceğine, başkalarıyla yakın ilişki kuracağına dair güvensizlikleri, korku ve kaygıları, eşlerden birinin diğerini sürekli takip ve kontrol etmesi, evlilik öncesinde eşlerin başkalarıyla yaşadığı ilişkilerin sürekli gündeme gelmesi ve güvensizlik yaratması, eşlerden birinin ya da her ikisinin de ilk ailelerinde aldatma-aldatılmaya şahit olması veya geçmiş ilişkilerinde aldatmış-aldatılmış olması, eşlerden birinin evliliğinde yaşadığı problemlerini ve evliliğine dair mutsuzluğunu eşiyle birlikte çözmeye çalışmak yerine, başka kadın/erkekle evlilik-dışı ilişki yaşamayı tercih etmesi, aldatıldığını fark eden eşin, duygu, düşünce ve davranışlarının kontrolünü kaybetmişçesine davranmaktan kendini alıkoyamaması, aldatma veya aldatılma olaylarının çocuklar, aileler, akrabalar, arkadaşlar ile iş ve sosyal ortamlara yansıması ya da yansıtılması, aldatan eşin evlilik-dışı ilişkiyi sonlandıramaması, evlilik-dışı ilişki sonlanmasına rağmen eşlerin bu durumun üstesinden gelememesi, kendine ve eşine karşı güvenini geri kazanamaması, evlilik-dışı ilişki sonlandığı halde, bu ilişkinin tartışmalarda sürekli gündeme gelmesi ya da getirilmesi

Yaşam Stilleri, Değerler, İlgi ve Aktivite Alanlarıyla İlgili Anlaşmazlıklar: Eşlerin ortaklaşa ve keyif alacak şekilde hiçbir aktivitede bulunamaması, ortak ilgi alanlarının olmaması, eşlerin karısının/kocasının aktivitelerinden keyif almaması, bu ilgi ve aktivite alanlarını eleştirmesi, eşlerin kendi ilgi ve isteklerini yok sayarak, karısının/kocasının istekleri doğrultusunda yaşamak zorunda olduğunu hissetmesi, eşlerin kendi ilgi ve aktivite alanlarıyla uğraşabilmelerine olanak tanınmaması, eşlerin sürekli birlikte olmayı ve her şeyi birlikte yapmayı talep etmeleri, eşlerin yalnız başına vakit geçirebilmesine saygı duyulmaması, eşlerin aynı evlilik çatısı altında neredeyse tamamen ayrı, birbirine dokunmayan ve benzemeyen hayatlar yaşaması, eşlerin hayattaki temel öncelikler ve değerler hakkında, örneğin din, kültür, politika, insani/ahlaki değerler, kadın/erkek rolleri, para, ev yaşantısı, eğitim, başka ilişkiler ve arkadaşlıklar gibi konularda tamamen ayrı fikirlere sahip olmaları, uzlaşma sağlayamamaları ya da farklılıklara özen ve saygı gösterememeleri, eşlerin fiziksel görünüm, giyim-kuşam, kişisel bakım ve özen, konuşma ve hitap tarzı, görgü kuralları, kişisel gelişim gibi konulardaki beklenti, istek ve uygulamalarının rahatsızlık verecek kadar farklı olması.  

İçeriği Paylaş

Makaleler

Agape danışmanlık merkezi
mavera interaktif