İçinde bulunduğumuz çağ için bilgi çağı, teknoloji çağı vb. bir çok tanımlamalar yapılıyor. Tüm tanımlamaların içinde gerek teknolojinin gerekse bilginin üretimi anlamında kazanılmış ivmeye bir vurgu var. Artık daha hızlı bilgi üretiyoruz ve hergün yeni teknolojik ürünlerle karşı karşıya kalıyoruz.
Peki bu hızlı gelişim toplumları ve bireyleri nasıl etkiliyor? Televizyonun hayatımıza girişinden bir müddet sonra izlenen programların çocukların üzerindeki etkisi tartışılmaya başlandı. Daha sonra bilgisayar ve bilgisayar oyunlarının yaygınlaşmasıyla birlikte bu teknolojik ürünün etkilerini tartışmaya başladık. Bugünlerde ise en çok internet ve internetin etkileri üzerinde tartışmalar gerçekleştiriliyor.
Ebeveynler çocuklarını hayatlarına giren teknolojik ürünlerin olumsuz etkilerinden nasıl koruyabilirler ?
Teknolojik ürünleri hayatın içine hiç sokmayarak ya da yasaklar getirerek etkilerinden korunmak mümkün değildir. Yasaklamak sadece merak duygusunu tetikler. Doğal olarak da çocuklar merak duygularının güdümüyle gizli saklı o şeyle olan ilişkisini devam ettiriler. Çünkü yasak o şeye yönelik arzuyu tetikler.
Çocuklar doğaları gereği haz ilkesine yöneliktirler. Alıştıkları, keyif aldıkları ve zorlanmadan yapabildiği etkinliklere daha çok yönelirler. Yeni bir aktivite ile karşılaşan çocuk ya da yetişkin doğal olarak bu aktiviteye yoğunlaşır. Bir dönem bu aktivitenin hayatın içinde kapladığı alan fazladır. Ancak beklenen, bir müddet sonra bu yeni aktivitenin normal sınırlar içinde hayatın içinde yer almasıdır. Özellikle günümüzde İnternet ve bilgisayar oyunları konusunda ölçülü ilişkiler kuramayan çocukların varlığından sıkça söz ediliyor. Bu nedenle yasaklamak değil ancak zaman sınırlaması koymak gerekir. Çünkü bu sınırlamayı bir çocuk kendi kendisine koyamaz.
Sonuç olarak olumsuz etkiyi ortadan kaldırmanın yolu; ebeveynlerin, çocuklarının o teknolojik ürünle faydalı ve ölçülü bir ilişki içine girebilmesini sağlamalarından geçer.
Bilgisayar, televizyon ya da internet çocukların günlük yaşamları içinde oldukça önemli bir zaman dilimini kaplıyor. Daha önceleri çocuklar bir araya geldiklerinde daha bedensel aktivitelerin olduğu ya da yetişkin yaşamın provasının yapıldığı bir takım oyunları oynuyorlarken artık bilgisayar ve internet bu oyunların yerini almış durumda. İnternet için; çocuğunuzun evde zaman geçirdiği neredeyse yeni bir arkadaşı diyebiliriz. Ebeveynlere düşen de bu yeni arkadaşı gerçek anlamıyla tanımak, çocuğunun karşılaşabileceği olumsuzluklarla ilgili çocuğunu bilinçlendirmek olmalıdır.
İnternet ve televizyon aracılığıyla çocuğun dünyasına neler girer ?
İnternet ve televizyon bilgiye ulaşmanın en kolay ve eğlenceli yollarından biridir. Çocuklar bir çok nesnenin adını, harf ve sayı gibi kavramları, melodileri öğrenebilir, değişik coğrafyalar, kültürler, hayvan türleri ve bitki türleri vb. hakkında bir çok bilgi edinebilirler.
İnternetin, öğrencilerin eğitiminde de büyük yararları vardır. Özellikle ödev yaparken yeni bir konuyu araştırırken işleri oldukça kolaylaştırıcıdır.
İnternet aynı zamanda bir iletişim aracıdır. Bireyin sosyalleşmesine katkı da sağlayabilir. İnternette gençler ve çocuklar ilgi alanlarını, hayata dair düşüncelerini paylaşma imkanı bulabilecekleri arkadaşlar edinme fırsatı da bulabilirler. Bu Türkiye’nin herhangi bir yerindeki küçük bir ilçedeki çocuğun bambaşka bir ilçedeki akranını bulabilmesi ve etkileşime girmesine olanak sağlar. Farklı yaşam şekilleri ve bakış açılarını görmeye olanak sağlayan sosyal bir aktiviteyi içerir.
Tüm bu olumlu etkilerin yanında çocuklar olumsuz etkilerle de karşı karşıya kalabilirler. Yetişkin dünyasına ait dil yapısına, yaşantılara ve bilgilere tanık olabilirler. Özellikle yetişkin dünyasına ait olan, içinde seks ve şiddet barındıran görüntülere çok kolay ulaşabilmeleri, çocukları bu görüntüleri kendi ruhsal gelişimleri çerçevesinde değerlendirip yorumlamak gibi bir sorunla karşı karşıya bırakmaktadır. Çocuk zihinsel gelişiminde 12 yaşa kadar soyut ve somut ayrımını netleştiremez. Soyutlamayı netleştirdiği döneme kadar gördüğü ve öğrendiği her şeyi gerçek kabul eder. Yetişkin için gerçek hayattaki ölüm olayı ile televizyondaki ölüm olayı aynı değildir. Yetişkin bu bilinç durumu ile izlerken çocukta henüz soyut düşünce gerçekleşmediğinden gerek çizgi film gerekse filmlerdeki görüntüleri gerçekmiş gibi algılar. Kendilerini izlediği görüntünün neredeyse içinde algılarlar. Bu nedenle çocuğun televizyon izleyiciliğine aileden birinin eşlik etmesi önemlidir. Bu sayede çocuğu olumsuz olarak etkileyebilecek görüntüler, eşlik eden yetişkin tarafından anlamlandırılacak, çocuk tarafından uygun şekilde kodlanıp içselleştirilecektir. Ailesi tarafından bilinçli şekilde yönlendirilen çocuklar, bir süre sonra benzer görüntülere maruz kaldıklarında ailelerinden duyduklarına paralel yorum ve değerlendirmeler yapmaya başlayacaklardır.
Anne babalara öneriler:
-
Bilgi sahibi olun. Sizlerde çocuğunuz kadar interneti tanımalı ve kullanabiliyor olmalısınız.Böylece çocuğunuzun internette neler yaptığı hakkında bilgi sahibi olur ve çocuğunuzun neyle uğraştığını takip edebilirsiniz.
-
Birlikte paylaşım fırsatları yaratın. İlgi çekici ve eğlenceli web sitelerini çocuğunuzla beraber bulmaya çalışın. Çocukların gözlemledikleri interneti birlikte keşfetmeye yönelik bu olumlu tavır, internetle ilgili yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğun sizlerle konuşulabileceğine yönelik inancın oluşmasına imkan sunar.
-
Ortak kullanım alanları içine alın. Bilgisayar ve elektronik çeşitli oyun araçlarını tüm ailenin kullandığı bir odaya ya da merkezi bir konuma yerleştirin.
-
Güvenlik için önlem alın. Aile güvenliği yazılımı kullanın. Bu, internet etkinlikleri hakkında konuşmak istemeyecek ilkokul çocukları ve ergenlik dönemindeki çocukların aileleri için yararlıdır.
-
İletişim içinde olun. Gerek dış dünyada gerekse internet ortamında ya da televizyonda karşılaştığı herhangi bir olumsuz görüntü ya da durumla ilgili sizinle konuşabileceğinin mesajını uygun olan her ortamda iletin. Bunu yapmanın en iyi yolu eleştirmeden, yargılamadan dinleyebilmektir.
-
Kuralları netleştirin. Çocuğunuzla evde internet kullanımının koşulları hakkında anlaşın. Kuralları çocuğunuzun yaşını ve ihtiyaçlarını gözeterek belirleyin.
-
Farklı alanlara da yönelmesi için imkanlar sunun. Ev içinde yapılacak etkinliklerin yanında dış dünyadaki etkinliklerle de karşılaşmasını sağlayın. Böylece kendisini tanıyabilir, sınırlarını keşfedebilir. Aynı zamanda ev içinde haftanın bir ya da iki günü televizyon, bilgisayar ve internetin olmadığı etkinlikler planlayın. (puzzle, maket vb.) Çocuklar böylece farklı alternatifler yoluyla da keyif alınabileceğini fark edebilirler.
- Çocuklarınızı bilgilendirin. Çağımızın teknolojik gelişimi çocukların gelişimine uygun olmayan pek çok uyaranla karşılaşma riskini arttırdı. Bu nedenle çocukların karşılaştığı gerek şiddet gerekse cinsel içerikli uyaranları değerlendirebilmesi için şiddetin niteliği hakkında ve cinsel konularda yaşına uygun temel bilgilerin verilmiş olması önemlidir.
Yeni bir teknolojik ürünün yararlı mı yoksa zararlı mı olacağını belirleyen, o şeyle kurduğumuz ilişkidir.
Meltem CANVER KOZANOĞLU - Uzm. Psikolojik Danışman
AGAPE Danışmanlık Merkezi
Bu makale Bebeğim ve Biz dergisi sayı:8 Ağustos 2008’de yayınlanmıştır.